Türkiye Bisiklet Federasyonu
Ülkemizde bisiklet sporunun geçmişi çok eskilere dayanmakta. İlk olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1910 ve 1912 yılları arasında Selanik’te bisiklet yarışları yapılmıştır. Ancak ilerleyen zamanlarda bisiklet sporunun yapılması özellikle dinin etkisiyle yasaklanmıştır. İlerleyen dönemlerde II. Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle bu sporu yapanlar yeniden bisikletlerine binmeye başlamışlardır. Bisiklet sporu yeniden canlanmıştır.
Türkiye Bisiklet Federasyonu Ne Zaman Kuruldu?
Türkiye Bisiklet Federasyonu 1923 yılında Futbol federasyonu ile aynı zamanda kurulmuş bir federasyondur. Ancak futbola olan ilginin her dönem daha fazla olmasından dolayı diğer spor branşlarına göre hep arka planda kalmıştır. Genç bisiklet federasyonu kurulduktan hemen sonra uluslararası organizasyonlara katılmak için çalışmalara başlamıştır. Bisiklet sporuna hayatlarını adamış olan sporcular 1924 yılında yapılacak olan olimpiyat oyunlarında yarışacakları haberini alınca çok daha sıkı bir çalışma programına girmişlerdir. Zira bu kadar yeni bir federasyonun ilk turnuvada başarılı olması herkesin istediği en büyük şeydir. Ancak gelgelim olimpiyat oyunları geldiğinde oyunlara katılacak özelliklere sahip bisiklet bulunamadığından dolayı Milli takımımız olimpiyatlara katılamamıştır.
Bu olaydan sonra yılmadan çalışmalara devam eden bisikletçilerimiz ilk uluslararası tecrübeyi 1927 yılında Taksim Stadının pistinde Bulgaristan ile yaşamışlardır. Hemen akabinde ise 1928 yılında Amsterdam’a giderek bir önce katılamadıkları olimpiyatlara 4 yıl gecikmeli olarak katılmışlardır.
1991 yılında yine bir ilk olarak Dağ bisikleti yarışması düzenlendi. Bu dönem aynı zamanda ülkemizdeki profesyonel sayılabilecek bisiklet satışlarının da patladığı yıllar oldu. O yıllarda gencinden yaşlısına herkes bir anda bisiklete binmeye başladı. Gazeteler çok cüzi kupon adetlerine profesyonel bisikletleri okuyucularına vermeye başladılar. 1994 yılına gelinde ülkemizdeki bisiklet kulübü sayısı 26’ya çıktı. Bununla birlikte hem antrenör hem de hakem sayısında da önemli bir artış oldu. Bisiklet sporu artık ülkemizde yavaş yavaş insanların ilgisini çeken bir spor durumuna geldi.
Türkiye Motosiklet Sporu ve Federasyonu
1995 yılına kadar Türkiye Bisiklet Federasyonu bünyesinde olan motosiklet sporu buradan ayrışarak Türkiye Motor sporları Federasyonu bünyesine katıldı. 1999 yılından sonra yapılan önemli çalışmalar bisiklet sporunu ülkemizde bir kademe daha ileriye taşımıştır. Ancak her daim görülmeye devam eden izleyici sayısı bir türlü istenilen boyutlara ulaşmamıştır. 2007 yılından itibaren bu sporun AR-GE tarafına önem verilmeye başlanmış ve sporcularımız yavaş yavaş uluslararası arenada da boy göstermeye başlamışlardır. Bu başarının ardından artık uluslararası bisiklet müsabakalarının da ülkemizde yapılması için hiçbir engel kalmadı. 2010 yılında ülkemizde düzenlenen Avrupa Yol Şampiyonası’nın sorunsuz olarak başarıyla atlatılan bir organizasyon olması ülkemizdeki bisiklet sporuna verilen önemin de ne boyutlarda olduğunu dünyaya göstermiştir. Bisiklet markaları yazımızda da yerli ve yabancı markaları ve sponsorlar olarak canlı bahis sitelerini http://turk-bahis-siteleri.org/ sayfasında bulabilirsiniz.
Ülkemizde bisiklet sporu ne yazık ki hiçbir zaman hak ettiği popülerliği yakalayan bir spor olamadı. Bunun en büyük sebepleri arasında insanların çok daha fazla ilgi duydukları spor karşılaşmalarının gelmesi. Bisiklet sporu futbol ya da basketbolun çok fazla popüler olmadığı ülkelerde çok daha iyi yerlerde.